Bakan Bozdağ: Milletin aklıyla adeta alay ediyorlar (2)
‘NİMOGRAFİYE ZARAR VERMEDEN TALEPLERİ KARŞILAMAYI HEDEFLİYORUZ’
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, temaslarının ardından Batman’da iftar programına katıldı. Valilik tarafından düzenlenen iftar programında Bakan Bozdağ’a Vali ve Belediye Başkan Yardımcısı Ekrem Canalp, AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir ve İl Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç eşlik etti. Bakan Bozdağ burada yaptığı konuşmada, Van, Bingöl, Tunceli, Elazığ, Malatya, İzmir, Düzce ve Simav depremlerinde yıkılan evleri konuştukları süre içinde tamamladıklarını belirterek, “Bunu ve önemli bir bölümünü süresinden önce teslim ettik.inşallah bu deprem felaketinden kurtulur.Daha sonra vatandaşlarımıza sunacağımız konutları 1 yıl içinde tamamlayarak hak sahiplerine teslim edeceğiz. insanlar daha dayanıklı, daha sağlam, deprem mevzuatına uygun, daha inançlı yaşam alanlarında yaşıyorlar. Sanki yeni şehirler, yeni şehirler kuruyor, kuruyoruz. Onlarla tanışmayı hedefliyoruz” dedi.
Kırmızı çizgilerini çektiklerini ifade eden Bakan Bozdağ, “Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Irkçılık yapmayacağız dedik. Dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Yapmayacağız dedik. Dini milliyetçilikte.Bu ülkenin her bölgesini,her ilini, ilçesini,her inancını görebiliriz,Her rengi ve dili birlikte kucaklayacağız,tüm hizmeti birlikte yapacağız.Bu anlayışla adım attık. Edirne’den Batman ve Kars’a kadar tüm belde ve köylerde aynı anda hizmet.Köylerin çoğunda içme suyu, şebeke suyu yoktu.Kanalizasyon yoktu, kanalizasyon yapılıyordu.Yol yoktu, yol yapılması doğaldı. Bu politikanın sonucu, bölünmüş yol dedik, Türkiye’nin bütün illerinde aynı anda bölünmüş yola başladık, toplu konut dedik, Batman’ımız da dahil Türkiye’nin bütün illerinde adeta yeni şehirler kurduk, üniversiteler dedik. Bu dönemde Batman dahil Türkiye’nin 81 iline üniversite kazandırdık. Doğalgaz dedik. Türkiye’de doğal gazın bulunmadığı ilimizden ayrılmadığımız için bu dönemde hemen hemen tüm ilçelerine doğalgaz getirdik. Hızlı tren, şehir hastaneleri, Türkiye’nin her yerinde birçok şeyi birlikte yaptık. 20 yılda yaşanan bunca değişimin ardındaki en önemli sebep ne diye sorarsanız, birçok sebep var ama ben bir tanesinin altını çizmek istiyorum. Siyasi istikrar, güçlü güç, iyi yönetişim, yarattığı güven ve Türkiye’ye kazandırdıkları bu nedenler arasında. Bir ülkede siyasi istikrar varsa, güçlü bir güç varsa, düzgün bir yönetim ortaya çıkarsa, güven oluşur ve o ülkenin dört bir yanı şantiyelere döner. Bu ülkenin huzur ve istikrarını bozmak için çok sayıda saldırı düzenlendi. Hendek teröründen Gezi’ye, 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz darbe girişimine, dolar saldırısından daha birçok saldırıya kadar birçok oyun ve saldırıyla karşı karşıya kaldık. Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye’deki salgın ve kriz, göçler, Türkiye ekonomisi çok şükür dimdik ayakta. Bugün bazı sorunlarımız var. Ekonomide daralmalar gördük. Fiyatlarda artışlar var. Şu kadarını söyleyeyim; Geçmişte dünya mali krizini yaşadık. Başka krizler de yaşadık. Büyük tecrübe ve büyük cesaretle, Allah’ın izniyle dayanışmayla bunların üstesinden geldik.” son 20 yıl böyle bitti:
“Kürt kardeşlerimizle ilgili çok değerli tarihi reformlar yaptık. Bu ülkede daha önceki dönemlerde konuşmaya cesaret edemediği şeyleri konuştuk, konuşturduk, konuşturduk ve Türkiye’nin gündeminden çıkardık. 3 Kasım 2002 seçimlerinde Batman’da Diyarbakır’da bölge halkı, “OHAL’in kaldırılmasından başka bir şey istemiyoruz. İlk eylemimiz OHAL’i kaldırmak oldu. OHAL’in süresini uzatmayarak uygulamalarına ve yönetimine son veriyoruz. On yıllardır ülkemizde uygulanan ret, inkar ve asimilasyon politikalarına son verdik. Kan dursun, gözyaşı dursun, Ülkede huzur ve sükunetin hakim olması için farklı alternatiflerde analiz yapılabileceğini göstermek ve başarıya ulaşmak için her türlü eleştiriye katlanarak değerli tarihi adımlar attık. Sonuç alamadık ama denedik. Kürtçe yasakları birer birer kaldırdık. O günleri bilenler, bugün Kılıçdaroğlu’nun etrafını saranların merhumu nasıl linç ettiğini bilir. Artık bu ülkede Kürt müziği, türkü, her türlü müzik, her türlü sanat, tiyatro oyunu var mı? Oluyor. Dün mümkün müydü? değildi. Kürtçeyi orta öğretim kurumlarına seçmeli ders olarak koyuyoruz. Kürt dili ve edebiyatını bölüm olarak yüksek öğretim kurumlarına açtık. Kürt araştırma enstitüleri kurduk. Kürtçe öğretmen yetiştiren bölümler açtık. Ekipler oluşturduk. Özel eğitim kurumlarında Kürtçe eğitimin önünü açtık. Davası ve soruşturması olan kişinin Kürtçe kendini savunma imkanını getirdik. Cezaevindekiler anneleriyle ana dillerinde konuşamıyorlardı. Konuşma yasağı vardı. Kaldırdık. Ahmet artık Türkçe konuşuyor. Diğerleri de konuşuyor. Ülkenin hiçbir yerinde, kendi ilinde bile Kürtçe siyaset yapamıyor, Kürtçe propaganda yapamıyordu. Kürtçe siyaset yapma, Kürtçe siyasi propaganda yapma özgürlüğünü bu ülkeye getirdik. Şimdi kalkıp karşı tarafla konuşuyor. Diyor ki: AK Parti’ye oy verirse böyle olur. Bütün Kürt kardeşlerimizi tehdit ediyor. AK Parti, Kürt kardeşlerimize söylenemeyen, halkın konuşmaya cesaret edemediği birçok konuda tarihi adımlar atarak en büyük gelişmeyi ve değişimi sağlayan, Cumhuriyet tarihinin en reformist iktidarıdır. HDP ile yan yana aynı masada fotoğraf çektiremeyenler, desteklerine rağmen yan yana duramayan ve biz ittifakız diyenler, HDP’nin imzasını attıkları ittifak beyannamesine yükseltmekten korkanlar. Yüksek Seçim Kurulu ve bugün ihtiyaç duyduğu oyunu almakta tereddüt edenler, bu kadar korkak davrananlar ise yarın oylarını alınca yüz çevireceklerdir. Yüzlerine bile bakmıyorlar. Onların zihniyeti, o dönemin partilerinin daha önce SHP ile ittifak yaptığı yönündeydi. Sonra kollarına kelepçe taktılar. Sonra hepsini meclisten attılar. Geriye dönüp bakıldığında bölge insanının acısını dindiren değil, onların acısını büyütmek için elinden gelen her şeyi yapan ekipler bunlar. Temel hak ve özgürlükleri ülkemizin her yerinde genişletirken, günün gündemi olan konuşulamayanları da bu bölgede yaptık. Artık devlet güvenlik mahkemeleri var mı? Kanunun terörle mücadele 10. maddesine ilişkin daha ağır cezalar var mı? Ülkeyi demokratikleştirdik. Her alanda değerli gelişmeler kaydettik. Allah’ın izniyle bu bölgede her bir insanımız için yapacak çok işimiz var. İki Erdoğan yok. Zaten şimdiye kadar bize öğrettiği de buydu: Aldatmayacağız, aldanmayacağız. Neyi yapamayacağımızı söylemeyeceğiz. Sözümüzün sonuna kadar arkasında duracağız. İkiyüzlü bir siyasetin temsilcisi olmayacağız. Samimiyetin temsilcisi olacağız.”
Bayram AYHAN- Yakup ALTAY/BATMAN, –